Tahmini dk okuma
İstediğiniz transferleri yapın.
İsterseniz forvet hattınızı Messi - Ronaldo,
Stoper tandeminizi Ramos - Silva ikisiliyle güçlendirin,
Dün akşam Sivas’ta gördük ki, Spor Toto Süper liginde bunların hiç bir önemi yok.
Dün akşam Beşiktaş, saha içi, saha dışı ve hatta tesislerde dahi yaşanan standardizasyon sorunlarına rağmen, ligin en dişli takımlarından Adana Demirspor karşısında lige tutundu. Son 1.5 sezonda, 4.hocası ile belirli bir oyun oturtma girdabından debelenen siyah beyazlılar, yine vasatı aşamayan bir oyunla ancak uzun süre sonra ilk defa 1-0’ı koruduğu, akınlarını çeşitlendirdiği, Mert’i, Cenk’i, Gedson’u ve hatta Rosier’i kazandığı bir 90 dakika izletti. Özellikle Şenol hocanın oyuna dokunuşları yerinde ve değerliydi. Cenk tam bittiğinde Redmond’u içeri atması, Gedson’un tek başına orta alanda yansıttığı enerjinin tükenme noktasında oyuna Tayfur’u alarak oradaki dinamizmi yukarıya taşıdığı anlara da uzun süre sonra tanık olmuş olduk. Saha içi ile alakalı değineceğim son husus da, Beşiktaş’ın asi çocuğu, karakteri ve duruşu ile saha içi lideri Josef konusu. Josef’in Beşiktaş’a kattıkları tartışılmaz. Ancak Ankaragücü maçından sonra yaşanan mental çöküş, üzerine yaşanan diz sakatlığı, Josef’in Beşliktaş geleceğini de şekillendirmiş görünüyor. Artık Josef gidemiyor! Fizik olarak o bölgenin oyununu ve temposunu kaldıramıyor. Josef gibi oyunculardan kolay vazgeçmek zordur ancak, görünen o ki, Beşiktaş’ın o bölgeye arayışını hızlandırması şart. Zamanından Atiba için alınamayan erken önlem, şu sıralar o bölgedeki sıkıntıların en önemli sebebi aslında. Bu sebeple devre arasında Beşiktaş orta sahasına defansif yönü kuvvetli, mücadele gücü yüksek ve aynı zamanda pas kalitesi de en azından vasatın üzerinden bir oyuncunun alınması olmazsa olmazdır.
Gelelim SİRK mevzusuna…
Dün Beşiktaş maçından önce, “BİRİLERİ”, belkide “BİR EL” bu ligin diğer tüm takımlarına şu mesajı verdi. Siz ne yaparsanız yapın, benim istediğim olacak! İstediğiniz kadar gençlere yatırım yapın! İsterseniz 100 milyon Euro’luk takım kurun! Beim istediğim olacak. Konjonktür kimin şampiyon olmasını gerektiriyorsa, Ben onu şampiyon yapacağım! Bir an olsun gözlerinizi kapatın ve İngiltere’ye gidin. M.City - Wolves maçında, Wolves’ın golünün tıpkı Sivas’ın golü gibi iptal edildiğini hayal edin ve sonrasında saatler boyunca ülke futbolunu yönetenlerin bu golü neden iptal ettiğini anlatamadığını düşünün… Olmuyor değil mi? Hayali bile zor! Çünkü orada liyakat ile yönetilen bir futbol ligi var… Maç bitti, Galatasaraylı yazar ve yorumcular dışında neredeyse tüm Türk futbol iklimi acaba bu gol neden ve ne sebeple iptal edildi onu tartıştık. Cevap bulabildik mi? Hayır… Okan Buruk “Bize ofsayt dediler” dedi maçtan sonra… Pozisyon ofsayt mı? BİLMİYORUZ! Faul diyenler var? Ama hakem maç sonu deplasman takımının hocasına ofsayt diye vermedik diyor! Rıza hoca çıkıyor, veryansın ediyor, birileri çıkıp ağlamayın diyecek kadar küçülüyor! Bu nasıl futbol iklimi? Ne olacak şimdi? Erkan Özdamar 4-5 maç dinlendirilip yeniden mi sahaya sürülecek? Yine, yeniden yapanın yanına kâr mı kalacak? Üzülerek söylüyorum ama aynen öyle olacak… Yapanın yanına kalacak. Tıpkı bundan önce kaldığı gibi!
ÖNERİ!
Derdi futbol olarak iklimlerde, bu tür konularda tepki bireysel değil, kitlesel olur. Bu sebeple konuyla alakalı açıklama yapacak olan Fenerbahçe yönetimini tebrik ediyorum. Keşke aynı duruş ve ilkeyi diğer süper lig takımları da gösterebilse! Bir umut işte… Benim buradan Kulüpler Birliği Vakfına önerim, boşu boşuna belirli aralıklarla toplanıp çay ve kuru pasta yemeye vakit harcamayın. Belki onu bile hak etmiyorsunuz.
TFF’ye…
Geçmişte “Var kayıtlarını açıklarım” dedikten sonra, o sezon şampiyonluğu alıp, şampiyon olduktan sonra “Şimdi ortalık karışmasın boşverin” diyen Abdurrahim Albayrak’a yenildiniz. Şimdiki mağlubiyetinizi de “Bu ligi bitirtmeyiz!” Diyen Erden Timur’a karşı mı alacaksınız? O zaman siz o koltukta neden oturuyorsunuz? Allah aşkına bırakın gidin… Gidin de ülkede futbol yeniden yeşersin…