Beşiktaş’ın sorunu, artık taktik tahtasında çözüm bulunamayacak durumdadır.
Hadi gelin bunu biraz konuşalım.
Zor bir dönemde gelen bir yönetim, kapıya dayanmış kamyonetler, bu kamyonetlerin önünde çekilen resimler. Bunlar, o dönemin gerçekleriydi. Bu çarkın dönmesi ve tekrar işler hale getirilmesi için gerekli olan “sıcak para” ise, dönemin ve şimdinin başkanı tarafından büyük fedakarlıklarla karşılandı. Artık sırada idari yapılanma, mali disiplin ve sportif dönüşümdeydi.
Gençler denildi!
Akademi, öz kaynak ve bu minvalde ifadeler.
İşte tam o sırada tüm camia “işte bu yahu” deme noktasındayken önce Fatih Aksoy gönderildi.
Tam ne oluyor derken, Ahmet Gülay hamlesi geldi hem de 5 seneliğine… Elde telefon, tesislerde, stadyumda, tüm toplantılarda “ne oluyor bu alt yapıda?” diye soracak yetkili bir ağabey ararken, kendimizi ligin içinde bulduk… Sezon başlamış hoca ekstra işler yapıyor ve takımı alıp gün be gün yukarıya taşıyordu. Belki en masumu da oydu… Sezon bitti, Rıdvan, Ersin ve Serdar sorunu başgösterdi. Daha Emirhan gündemde yoktu bile! Olaydan neredeyse 5 ay sonra öğrendik ki, “öz kaynak” mahsulü bu çocuklar da 4 kâğıt, 1 kaleme kurban edilmiş. İmzayı attıran, sorunu çözende değil, arkasını kovalamayanların derdine bu çocuklar 1.5 sene bekletilmiş…
Hoca sorunsalı!
Herkes başkana “5 hoca” üzerinden yüklenirken, asıl sorunun farkına varmaması, camia içindeki en travmatik durum aslında. Sorunun hoca ya da sadece oyuncu özelinde olmadığını anlama gayretinde olanların ise, camia tarafından dinlenmemesi de ayrı bir ironi! Bir oyuncu grubu düşünün ki, 1.5 sezonda 4 ayrı hoca, 4 farklı antrene sistemi, 4 farklı oyun anlayışı, 2 farklı idari yönetimle çalışmış. İstediğiniz kadar isim yapmış, istediğiniz kadar gelişime açık ya da ne kadar da potansiyelli oyuncu grubu oluşturursanız oluşturun, bu kadar kısa sürede bu kadar idari sirkülasyon olan bir yapıda başarı sağlayamazsınız. Bu sebeple bakılacak belki en son yerdir yeşil zemin. Sizin, zemine inene kadar düzeltmeniz gereken o kadar yapısal sorun var ki camiada, bunu yapabilecek hiç bir planlamanızın olmaması asıl can sıkıcı nokta.
Adisyon!
İşte tam da yukarıda kısa özetini geçtiğim camia sorunsalı sebebiyle, sorunu sadece “yine mi Necip yahu?” üzerinden okumak, basite kaçmaktır. Sorun kadro mühendisliğinde, sorun idari yapıda, sorun “öz kaynak” masalları anlatanlar ve o masallara inanıp bu camianın son mahsüllerinin imzalanan sözleşmelerini TFF’ye bildirmeyi unutanları zamanında konuşmayanlarda, sorun ne defansta, ne merkezde ne de hücum hattında. Sorun bu takımın artık idari olarak gün be gün yönetilemez bir hal alışına aldırış etmeyen kesimde.
Şimdi, ortada bir hesap var ve şunu çok iyi biliyoruza ki, başlangıç yendi, ara sıcak da bitti, ana yemek desen eh işte! Tatlılar da dün masadan kalktı… Şimdi vakit, hesabı istemi vakti. Bakalım bu adisyonu kim ödeyecek…