İspanyol basınına verdiği röportajda Arda, futbolculuk kariyerinin ardından antrenörlük yolunda yeni bir sayfa açtığını ifade etti.
Çocukluğundan beri futbola olan bağlılığını ve bu sporla yaşadığı duygusal deneyimleri vurguladı. Antrenörlük kariyerine başladığında, futbolun tamamen farklı bir dünya olduğunu ve her şeyi yeniden öğrenmeye başladığını ifade etti.
Arda Turan, kariyeri boyunca birçok önemli antrenörle çalışma fırsatı bulduğunu ve bu deneyimlerden çok şey öğrendiğini dile getirdi. Artık bu birikim ve tecrübeleri oyuncularına aktarmanın zamanının geldiğini söyledi.
Geçen sezonun son bölümünü değerlendiren Arda, takımının oyun sistemini oyunculara anlatmanın ve futbol felsefesini benimsetmenin zaman aldığını ancak bu sürecin kulübü tanımak ve yeni oyuncuların adaptasyonunu sağlamak için faydalı olduğunu belirtti. Eyüpspor'da bir grup oluşturmayı ve futbolcularının keyif aldığı, öğrendiği ve mücadele ettiği bir ortam yaratmayı hedeflediğini dile getirdi.
Ayrıca, Atletico Madrid'de forma giydiği günlerin kendisi için çok özel olduğunu ve kulüpte yaşadığı başarıların yanı sıra güzel anılar biriktirdiğini ifade etti. Atletico Madrid'e geldiği günü ve kendisini stadyumda karşılayıp plaket verenleri asla unutamayacağını söyledi. Arda, bu deneyimin sadece futbolcu olarak başarılar elde etmekle sınırlı olmadığını, aynı zamanda bir aileye katıldığını ve bu deneyimlerin hayatının sonuna kadar hatırlayacağı şeyler olduğunu belirtti.
Son olarak, Türk futbolunun uluslararası arenada başarılar elde eden oyuncularıyla ilgili konuşan Arda Turan, Türk futbolunun Avrupa'da temsil edildiğini ve bu oyuncuların gelecekte daha büyük başarılara imza atacaklarını söyledi. Özellikle Çağlar Söyüncü'nün yeteneklerini övdü ve Atletico Madrid'in onun için doğru bir yer olduğunu düşündüğünü ifade etti. Türk futbolunun geleceği hakkında umutlu olduğunu vurguladı.